16 Mayıs 2010 Pazar

Piraye - Canan Tan

Elinize aldığınızda bırakamayacağınız, ne olacak acaba diye merakla sonunu beklediğiniz ve bir nefeste okuyacağınız bir kitap. Birde benim gibi son dönemlerde duygusal takılıyor, her acıklı sahneye ağlıyorsanız, sonunda gözyaşlarınız sel olacak, boğazınız düğümlenecek.

Canan Tan'ın daha önce Yüreğim Seni Çok Sevdi kitabını okumuştum. Kitabın ilk başlarında Piraye ile yakın özellikler yakaladığımı düşünsem de yanılmışım.

Aşk romanı okumak, Diyabakır'ı tanımak istiyorsanız kaçırmayın. Zaten bir gecede sizi uykusuz bırakıp, alıp uzaklara götürecek bir kitap.

Not:
Bu aralar her sahneye ağlamamı açıklayamıyorum. Geçen gün Parmaklıklar Ardındayı izlerken Kutsişin ölümüyle yıkılan Özge' nin haline saatlerce ağladım. Yine Umut filminde kaç saat ağladığımı hatırlamıyorum. Bin Muhteşem Güneş'te de... Sanırım ölüm sahnelerini yüreğim kaldırmıyor.

3 yorum:

tubiss dedi ki...

benimde bu kitabı okurken gözyaşlarım kendini tutamayıp akmıştı :D ve evet yüreğim seni çok sevdi kitabını aslında daha çok beğenmiştim bir de en son yürekler ölür kitabı vardı onuda okumuştum valla onda da pek içim parçalanmıştı :)))

Yeşim dedi ki...

Ahh tatlım ben de bu ara herşeye ağlıyorum :( Okuyup iyice boşaltmak lazım yaşları :)

evli ve cocuklu dedi ki...

Canan Tan'ın bütün kitaplarını okudum. Sevdiğim bir yazar. "Eroinle Dans" şimdi sırada desene:) Fakat "Aşkın Sanal Halleri" ni hiç alma derim! İnternette yapılan chat konusunu ele almış bence gereksiz olmuş:)