İki Kitap Önerisi

Ne zamandır, üretim adına bir şeyler yaptığım söylenemez. Güya ders çalışmaya çalışıyorum. Genelde bu işlemi işyerinde yapıyorum eve gittiğimde yorgunluktan pek bişey canım istemiyor. Evdeykende kitaplara veriyorum kendimi. Şu ders çalışma işlemini bi bitirsem içimde kalan herşeyi yapacağım. Lakin ders çalışarak zaman geçirmek adına kendimi herşeyden soyutluyorum, kimi zaman buna bile vakit bulduğum söylenemez.

Sınavıma az bir zaman kaldı, Eylül yirmi altı... Malum Ramazan ayıda geliyor, oruç ve sıcak mükemmel bir ikili oluşturacak. Bu dönemde tek arayacağım soğuk bi su olacak ama Allah sabrını verecektir diyede kendimi şimdiden hazırlıyorum.

Gelelim öneride bulunuacağım kitaplara... Çoğunuz her ikisinide önceden okumuş olmalısınızi bana yeni kısmet oluyor. Kitap önerisinde bulunurken içeriğinden ziyade bende hissettirdiklerine yer veriyorum.

Daha önce Zülfü Livaneli nin kitaplarını hiç okumamıştım. Bu kitabını okuduktan sonra çok şey kaçırdığımı anladım. Kitabı okurken böyle bir ada da yaşamayı ve olası felaketlere karşı kitaptaki iyi karakterler gibi savaşmayı düşündüm. Kitabı çok sevdim herkese tavsiye ederim zaten çok kısa sürede okunacak bir kitap.

Benim muhteşem yazarım Khaleed Hosseinenin Bin Muhteşem güneş kitabından sonra, bu kitabınıda okuduğum için hiç pişman olmadım. Yazarımız ülkesinde ki sorunalrdan bizlere bahsetmiş ve orada kurulan dostlukları şahane anlatımıyla bize anlatmış. Diğer kitabında olduğu gibi Afganista nın savaş yıllarında ki zorlu yaşam koşullarını öfke, korku ve hüzünün harmanlandığı dokunaklı bir biçimde bizlere anlatıyor.