Onu Ramazan bayramı sonrası, gördüğüm bir rüya sonucunda 22.09.2009 tarihinde edinmiştim. Evimize ilk geldiğinde ürkek tavırlarla bize bakıyordu. Keza bende hiç bir hayvana yaklaşamayan biri olarak aynı şekilde bende ona bakıyordum.
Çok geçmeden birbirimize alıştık ve ayrılamaz olduk. Hergün beraber kahvaltı yapıyorduk, benim bardağımdan çay yudumluyordu. Akşam yemeğinde sofraya tırmanarak herşeyin tadına bakmaya çalışıyordu. Çoğu zaman onu kovalayıp önüne küçük bir tabak eşliğinde masadakilerden sunuyorduk. Kafesin de kapalı kaldığı zamanlar binbir şebeklik yaparak onu salıvermemizi istiyordu. Annemin etrafı batırıyor ikazlarına rağmen, ona kıyamıyordum. Arkasında bıraktığı pislikleri tek tek toplayıp gönlünce gezinmesine izin veriyordum.
Herşey bir yana onu sevmemde ki en büyük özelliği şuydu;
Mubişimin (muhabbet kuşumun) çok fazla uçmuyor olmasaydı, her yere yürüyerek gidiyordu cancağızım:) Uçmayı hiç sevmiyordu, çabalarımıza rağmen her zaman yürüyüşteydi. O kadar şirindi ki onun yürüyen hali, herkes hayranlıkla izliyordu. Koridora çıktığımızda bile arkamızdan koşarak gelirdi. Hatta kuş koşu yarışması olsa, bizimki kazanır diye evde gülüşürdük.
Bu kısa zaman diliminde canım bıcırımın başına gelmeyen kalmadı. Annemin uyguladığı tedaviler sonucunda bile ölmeyen bıcırım dün ani bir şekilde kafesinde çırpınarak can verdi. Hala sesi kulaklarımda... Hiç bir sebep yokken, gayet iyi öterken, aniden kendini kafesin tabanına atarak 2 saniye içinde can vermesi beni nasıl üzdü anlatamam. Babamın son bir hamle de kurtarma çabalarıda hiç işe yaramadı. Hala inanamıyorum hem ölümüne hemde ona kısa sürede bu kadar bağlanmama. Gece boyunca ağladım durdum. Son hali gözümde canlandı. Evde ona ait herşeyi gözümün önünden yok etti bizimkiler. Bugün annem onu arka bahçeye gömecek. Neden öldüğüne gelince; kardeşime göre bir gün önce ki deprem sonucunda, babama göre boğazına bişey tıkanmış olabileceğinden, anneme göre ise oda sıcaklığından.. Bana göre ise hiç bir sebep yok:(
İnsanoğlu olarak herşeye ne çabuk alışıyoruz. Varlığına alıştığım gibi sanırım yokluğunada alışacağım ama ilk göz ağrım olan, biricik kuşumu hep hatırlayacağım.
Rabbim büyük acılar yaşatmasın kimseye. Bir kuşun acısına bile dayanamadım, kim bilir evlat acısı yada sevdiğinin acısını çekenler neler hissediyor :(
7 yorum:
ay canım kıyamam ya üzülme sen ona ne kadar güzel bakmışsın yaşarken Rabbim onun mükafatını versin sana...benimde yıllar önce bir kuşum vardı o da uçamazzdı doğuştan sakattı sanırım hep yürürdü çok tatlıydı konuşmayı bile öğrenmişti bacım babacım ...cimbom bom derdi bir de kızımın adı özge ona seslenirdi..bir gün hastalandı ve gitti hala unutamadım insan bağlandımı çok sıkı bağlanıyor eksikliği çok farkediliyor..Allah sevdiklerini bağışlasın canım
Ben de bir gün işten geldiğimde, her zaman cıvıl cıvıl krarşılayan kuşumuzun sesini duymayınca hemen anladım.Aynen dediğiniz gibi hiç neden yoktu ama ölmüştü.Acı içine oturuyor insanın.Anlıyorum üzüntünüzü.Sevgiler.
çok üzüldüm ya benimde kuşum kaçmıştı ne kadar ağlamıştım birdahada alamadım..insan alıştımı zor oluyor.
Bıcırın için de yorum yazayım deminkisi blogun hakkındaydı canım, üzülme tabii kolay değil insan bağ oluşturuyor biraz zaman geçsin yeni bir yavruya bakarsın canım
tatlım sende de var virüs chrome kur pcne bak bu blogu sil
kötü amaçlı yazılım barındıran aysaatleri.blogspot.com sitesinden öğeler içeriyor.
Allah rahmet eylesin o da bir canlıydı:(
eylulbahcesi; eksikliğini hemde nasıl fark ediyorum, güzel dileklerin için çok teşekkür ederim.
nedret ablam; acımı paylaştığın için teşekkür ederim.
fundacım; bende inanılmaz üzüldüm, nasıl bir eksiklik var ewde anlatamam. Ama unutmak için yenisini aldım sanırım yarın gelicek. İçimde endişe var, alışamıycakmışım gibi gelio:(
edoşum ve tatlıcadı saolun var olun, yanımda oldunuz yaa. moral buldum
Yorum Gönder