Bilenler bilir geçtiğimiz hafta bir dizi sınavdan geçtim. Adalet bakanlığı adliyelere katip, şoför, mübaşir vs. gibi kadrolu ve sözleşmeli olmak üzere alım yapacaktı.
Kpss puanı 70 üzeri olan herkes bu sınavlara katılabiliyordu. 1 yıl boyunca didinmeme rağmen hiç matematik yapamadığımdan, sınavdan 76 küsür puan aldım. Neyse bende bu sınavlardan zabıt katipliği olanına başvurdum. 2 aşamadan oluşan bir sınav.
Kpss puanı 70 üzeri olan herkes bu sınavlara katılabiliyordu. 1 yıl boyunca didinmeme rağmen hiç matematik yapamadığımdan, sınavdan 76 küsür puan aldım. Neyse bende bu sınavlardan zabıt katipliği olanına başvurdum. 2 aşamadan oluşan bir sınav.
İlk sınav uygulamaya yönelik; 3 dakika da en az 90 kelime yazmanız gerekiyor. İkinci sınav sözlü mülakat şeklinde tarih, anayasa, coğrafya, matematik, genel kültür gibi soru dizisinden oluşan bir eleme. Hem kadrolu hem de sözleşmeli olmak üzere alınan 100 kişi vardı benim başvurduğum adliyede.
Her neyse; hem kadrolunun hem de sözleşmelinin uygulama sınavlarını kazanarak ikisinden de sözlü mülakata hak kazandım. Tabi benim girdiğim yerde 3 dakika da kaç kelime yazdığımızı gösteren bir liste hiç olmadı sadece mülakata kalan toplam 600 civarı kişinin isim listesi! Kalbimi bozmadım mülakata gittim.
İlk gün gayet güzeldi. 5erli gruplar halinde 3 kişiden oluşan yüksek komisyonun huzuruna çıktık. Onlar bize insafları doğrultusunda 3 soru yönelttiler. İkisine cevap verdim. Mutlu mesut ayrıldım. Ertesi günkü mülakatta "dün girmiştiniz sizi tanıyoruz" diyerek bizi salondan girdiğimiz gibi dışarı postaladılar.
Sonuçlar iki gün önce açıklandı ve ben ikisinden de geçemedim.
Sanırım torpilimin olmaması yada yetersiz kalması yada daha baskın birilerinin olması sebebiyle oldu...Yoksa ben elimden geleni yaptım, içim rahat.
Şunu herkes biliyor ki; mülakatla alım yapılan yerlere öyle sıradan geleni almıyorlar mutlaka birini görüp tanımak, bir yerlerden bağlantı kurmak gerekiyor. Bizlerde bu düzene uyuyoruz. Bulan içeri, bulamayan ağzı ile kuş tutsa da dışarı...
Bu adaletsiz düzenin değişmesini çok isterdim ama neredeyse tuvalete bile torpille gidecek kadar içimize işledi bu bozuk düzen. Bizlerde yanlış olduğunu bildiğimiz halde bu düzene göz yumuyoruz, ayak uyduruyoruz.
Kimse beni yanlış anlamasın kızgınlığımdan, şanslı kişilerden biri ben olamadığımdan ateş püskürüyor değilim. Girebilenleri yüksek özverilerinden dolayı tebrik ediyorum!!!
Eğer sınav alanına gelseydiniz 20-30 yaş aralığında ki insanların çabalarını görseydiniz bana hak verirdiniz.Olmayacağını bildiği halde gelen garibanlar vardı, görecek kimseyi bulamadığı için komisyonun karşısında tir tir titreyen. Öğrenciler vardı; onların şansı biz kadar da yoktu. Komisyonun karşılarına geçip ağızlarından "öğrenciyiz" ibaresini kaçırdıkları an kırıldı kalemleri. "Okulunu bitir öyle gel" denildi.
Bide bahane bulunamayınca garip sorulara tabii tutulan kişiler vardı.
Ali Kemal kimdir?, Gökyüzü neden mavidir? Kuğu Gölü Balesinin yazarı kimdir? Hz. İsanın amcasının adı? Bilmem nerede ki minicik gölün yada kasabanın adı...
Sanırım ifade etmek istediğimi anlamışsınızdır. Ben artık adalete bile güvenmiyorum! Adaletin en yüksek mercisi böyle ise gerisini düşünmek dahi istemiyorum.
Her neyse; hem kadrolunun hem de sözleşmelinin uygulama sınavlarını kazanarak ikisinden de sözlü mülakata hak kazandım. Tabi benim girdiğim yerde 3 dakika da kaç kelime yazdığımızı gösteren bir liste hiç olmadı sadece mülakata kalan toplam 600 civarı kişinin isim listesi! Kalbimi bozmadım mülakata gittim.
İlk gün gayet güzeldi. 5erli gruplar halinde 3 kişiden oluşan yüksek komisyonun huzuruna çıktık. Onlar bize insafları doğrultusunda 3 soru yönelttiler. İkisine cevap verdim. Mutlu mesut ayrıldım. Ertesi günkü mülakatta "dün girmiştiniz sizi tanıyoruz" diyerek bizi salondan girdiğimiz gibi dışarı postaladılar.
Sonuçlar iki gün önce açıklandı ve ben ikisinden de geçemedim.
Sanırım torpilimin olmaması yada yetersiz kalması yada daha baskın birilerinin olması sebebiyle oldu...Yoksa ben elimden geleni yaptım, içim rahat.
Şunu herkes biliyor ki; mülakatla alım yapılan yerlere öyle sıradan geleni almıyorlar mutlaka birini görüp tanımak, bir yerlerden bağlantı kurmak gerekiyor. Bizlerde bu düzene uyuyoruz. Bulan içeri, bulamayan ağzı ile kuş tutsa da dışarı...
Bu adaletsiz düzenin değişmesini çok isterdim ama neredeyse tuvalete bile torpille gidecek kadar içimize işledi bu bozuk düzen. Bizlerde yanlış olduğunu bildiğimiz halde bu düzene göz yumuyoruz, ayak uyduruyoruz.
Kimse beni yanlış anlamasın kızgınlığımdan, şanslı kişilerden biri ben olamadığımdan ateş püskürüyor değilim. Girebilenleri yüksek özverilerinden dolayı tebrik ediyorum!!!
Eğer sınav alanına gelseydiniz 20-30 yaş aralığında ki insanların çabalarını görseydiniz bana hak verirdiniz.Olmayacağını bildiği halde gelen garibanlar vardı, görecek kimseyi bulamadığı için komisyonun karşısında tir tir titreyen. Öğrenciler vardı; onların şansı biz kadar da yoktu. Komisyonun karşılarına geçip ağızlarından "öğrenciyiz" ibaresini kaçırdıkları an kırıldı kalemleri. "Okulunu bitir öyle gel" denildi.
Bide bahane bulunamayınca garip sorulara tabii tutulan kişiler vardı.
Ali Kemal kimdir?, Gökyüzü neden mavidir? Kuğu Gölü Balesinin yazarı kimdir? Hz. İsanın amcasının adı? Bilmem nerede ki minicik gölün yada kasabanın adı...
Sanırım ifade etmek istediğimi anlamışsınızdır. Ben artık adalete bile güvenmiyorum! Adaletin en yüksek mercisi böyle ise gerisini düşünmek dahi istemiyorum.
17 yorum:
Bu yazdıkların Türkiye haritasının küçük ölçekli çizilmiş hali tatlım. Bu durum ne yazık ki her yerde var. Ve ister istemez sen de uymak zorunda kalıyorsun. Yazık! Bu ülkeye de, çocuklarına da yazık!
Bu konuda çok haklısınız.bu torpil olayı yğzğnden ben artık kpss ye bile girmiyorum.okadar çok sinirliyim ki..o torpille giren kişilerde adam akıllı işine yapan kişiler değil;bunu birebir yaşıyoruz işimiz düştüğünde o yerlere.yada haketmeyen insanlar orda..offf offf bende çoook dolyum bu gibi konulara..Türkiye nereye gidiyor bilemiyorum :( Atamın kemikleri sızlamıyorum tir tir titriyor :(((
bunları yazdım diye kızma kendine. Çok fazla haklısın. İşin içinde mülakat varsa o işe alınacaklar zaten kesindir. Gerisi boş umutlarla orada olan figüranlardır sadece. Heleki son zamanlarda bu iş iyice zıvanadan çıktı.
çok haklısın!
Bu bir kanayan yara değil artık kangren olmuş bir yara, kesip atmak gerek....
Maalesef, artık yandaşlar, taraftarlar, poh pohçular, şak şakçılar memleketi haline geldik...
İnsanlarda isyan edecek bile hal kalmadı. Ama hala.....................
adaletsiz bumerang gibidir kardeşim.Mutlak haksızlık yapanlara geri döner.Çalışmalarına yılmadan devam et.Kazanacaksın.
Ne "adalet kaldı ne kalkınma kaldı" ablası, kul kulluk eden düzen çıktı ne yazık ki, ama bizim dahihane halkımız, çoook memnunlar, hilafete ayıla bayıla yanıp tutuşan ne çok insan varmış, inanki makarnadan kömürden daha çok para giriyor ceplerine, hemde bizim paralarımız, bu halka bunlar müstehak ta, yanında bizde yanıyoruz, neyse her devrin bir sonu vardır. Sıkma canını sen. "evet evet" diye referanduma şakşakçılık yapanların şimdi gıkı çıkmıyor, çıkamıyor daha doğrusu. Kimbilir belki dekolte giydikleri için tecavücü potansiyeli vardır haspalarda...
canım sen kalbini ferah tut nolur en güzeli sana nasip olur inşallah
Üzüldüm Nadire..:(
Hayırlısı olsun ve canını sıkma demekten başka bişi elimden gelmiyor maalesef....
Canım
güzel kardeşim
üzülme güzelim gün ola devran döne elbet sende hak ettiğin yerlere geleceksin eminim kalbini ferah tut lakin hak yiyenler bakalım nice olacak halleri......
Çok üzüldüm uzunzamandan beri çalışıp didindiğini biliyorum.....
Ah be güzelim birçok kişinin sesi oldun ama sen ne olursa olsun artık üzülme emi güzel dostum seviyorum seni.
Hakkında hayırlısı olsun. Şükrediyorum torpilin geçmediği bir yer olduğu için. MazaAllah o da olmasaydı kafayı üşütürdü herhalde insan...
Hayırlısı olsun hakkınızda, epey canınız sıkılmış ama üzmeyin kendinizi demekten başka bişey gelmiyor malesef elimizden. Biraz kafanızı dağıtın diye mimledim ben sizi :) tabi cevaplamak isterseniz. Sevgiler..
Tatlım çabaarın yakın takipçilerinden biriyim. üzüldüm hakettiğini düşünüyordum.
her nekadar usulsüzlük yok deselerde artık inanmıyorum yıllardır aynı şeyleri söyleyenler geçen yılki sınavlarda gördük cümle kurmayı unutmuşlar veya bir aileden + kişi tam puan çıkardı bu ülkede o aileyi ülke olarak kutlardık gerçek olsaydı
sıkma canını kul adaletin de taşlar keyfe göre olabilir ama Rabbimin adalet karşısında ne yapacaklar.
ve senin doğru kapın daha açılmamış böyle düşün. güzel yüreğinin hakettiği kapı illaki açılacak inanıyorum.
birde ricam olacak ne yapsm diye düşündüğün bir ara resimleri logolama ile ilgili bir post hazırlasan süper olur bende link verip duyurusunu yaparım.
ben picnik te yapıyorum ,paintte yapılan ve picasa yapılanlar var
hiç bu tarz konu açmadım o yüzden senden rica ediyorum senin böyle güzel bilgilendirmelerin var çünki
öpüyorum
mektup oldu mektupppp:))))))
Canım sıkma canını, düzen nasıl bir düzense anlamak mümkün değil yarışan bilgi olsa hadi diyeceğim de yarışan torpil adam kayırma olunca her daim midem bulanık benim de. Yıllarca çalıştığım ve emekli olduğum kurumda da aynı düzen işliyordu ve üniversite mezunlarının parmakla gösterildiği yıllarda torpili olmaksızın mülakata giren çok yetenekli ve çalışkan arkadaşıma gelen soru aynen şöyleydi: Hanım hanımcık bir yazarımız var biz unuttuk adı neydi? Sordukları yazar o tarihlerde Duygu Asenaydı Allah rahmet eylesin.Arkadaşım mülakattan geçemeyince ve istikbal olmayınca ayrıldı daha sonra bir başka özel bankaya geçerek hep a sınıfı şubelerde müdürlük yaptı. Biz onu kaybettik bugün halen içimde hatırladıkça sızlayan bir yaradır.Dilerim başka kapılar açılsın karşına, daha iyileri inşallah.
Hepinize destek ve yorumlarınızdan ötürü çok teşekkür ediyorum. Sayenizde içim ferahladı yalnız olmadığımı hissettim
Canım umarım torpil yoktur..Umarım 2. sınavda kazanırsın..
Yorum Gönder