Kıbrıs savaşında görev yapan bir yüzbaşıya emrinde bulunan askerlerden biri mektup uzatırak der ki:
- Yüzbaşım bu mektubu Sakarya'da oturan yaşlı anneme ve babama iletir misiniz? Cephede olduğum için kendilerini uzun süredir göremiyorum, eğer mektubumu iletirseniz çok sevinirim.
Yüzbaşının içi burkularak mektubu cebine koyar.
Savaş biter, yıllar geçer yüzbaşı memleketine döner. Mektubu unutmuştur, bir gün tesadüfen gördüğü mektubu Sakarya'da ki sahiplerine ulaştırmak için yola çıkar.Eski olan müstakil binanın kapısını çalar. Kapıyı yaşlı bir kadın açar.
Mağrur ve şaşkın ifadeyle;
-Ne istemiştin evladım der.
Yüzbaşı cebinde ki mektubu uzatarak,Kıbrıs'ta asker olan oğlunuz Ahmet'ten size mektup getirdim der.
Kadın şaşırır, hemen kocacığına seslenir. Yaşlı adam hayırdır oğul der.
Yüzbaşı sözünü tekrarlar "Kıbrıs'ta asker olan oğlunuz Ahmet'ten size mektup getirdim, kendisi cephede askerimdi."
Yaşlı adam şaşkın ama bir hayli üzgün bir ifadeyle yüzbaşıya bakar, yılların verdiği yorgunluğa adeta yenisi eklenmiştir. Bu nasıl olur? benim oğlum Kore savaşında şehit düştü, derken bütün kelimeler boğazına düğümlenir.
3 yorum:
Kıbrıs savaşı sırasında buna benzer çok olaylar oldu, benim arkadaşlarımdan orada savaşa katılanlar oldu, bazı olağanüstü durumlara gerçekten rastlamışlar...
tahmin ediyorduk böyle şeyler olduğunu ama işte ispatı
çok etkileyici gerçekten.
Yorum Gönder