8 Şubat 2017 Çarşamba

Bilinçaltı Temizliği, Meditasyon ve Thetahealing Tekniğinden Anladıklarım

Bilinçaltına son 6 aydır kafayı takmış durumdayım. Bu konuda çok makale, yazı okudum, bir çok video izledim. 
Bilinçaltı bazı kaynaklarda 6, bazılarında ise 12 yaşına kadar geliştiği yazıyor. Tam bir gerçek var ki o da anne karnından itibaren oluşmaya başladığı.  Annenizin hissettiği tüm acıları, mutlulukları ve diğer hisleri minicikken kaydediyoruz ve yetişkin yaşamımızda bu hislerden faydalanıyoruz. Hatta tüm hayatımızı ona göre koordine ediyoruz.
Bana göre bilinçaltı koca bir çöplük ve tam bir salak. 

Neden böyle düşünüyorum?
1. Bilinçaltı önüne gelen herşeyi kaydediyor ve olmadık anlarda da karşınıza çıkarıyor. Ani duygu değişiklikleri yaşayanların temel sorunu bana göre bilinçaltından geliyor. Çünkü her hangi bir olay karşısında bilinçaltınız bazı şeyleri hatırlıyor ve sizin duygudurumunuzu değiştiriyor.
2. Olumsuz hiç bir cümleyi  anlamıyor ve muhakeme yeteneği yok. Örneğin; kendi kendinize "ben aptalım" dediniz ve bravo aptalsınız. Bilinçaltınız artık sizi aptal olmaya zorluyor. Yada " bu işi başaramam" dediniz, başaracağınız varsada başaramıyorsunuz, çünkü ağzınızdan çıkanları emir telakki ediyor.
3. Kandırılması çok kolay. " bu işi başaramam" yerine inanarak "bu işi başardım" derseniz ona da kanıyor. Dikkat edin, başardım diyorsunuz. Olmuş gibi davranıyorsunuz.

Bilinçaltınızın programlanması yada temizlenmesi diye bişey yok aslında kandırılması var. Olumsuz olan kayıtlarınızı olumluyla değiştiriyorsunuz. Eğer kendi kendinize " ben şişmanım, kilo veremem" diyorsanız yerine " ben zayıfım ve sağlıklıyım" demeyi deneyin.

Olumsuz kayıtlarınızı olumlu ile değiştirirken, odaklanmak ve hayal etmek çok önemli. Odaklanmak için meditasyona başvurabilirsiniz. Meditasyon aslında kişinin dingin bir şekilde kendi ile baş başa kalması. Düşüncelerinizin akışına tamamen dur demelisiniz. Günlük hayatın getirdiği kargaşadan filan uzak kalmalısınız. Bunun için nefes alışverişinize odaklanabilirsiniz. Bir süre sonra düşüncüleriniz gitmiş sadece nefes alışverişinize odaklanmış olacaksınız işte o an " ben zayıfım ve sağlıklıyım" diye zihninize empoze edebilrsiniz. Aslında bu durumu tam uyumak üzereyken de yapabilirsiniz. Uyuklarken aslında meditatif duruma giriyorsunuz.

Thetahealing ise; beyni teta durumuna getirmek ve olumsuz kayıtlarınızı, inançlarınızı, hislerinizi değiştirmek. Beyni tetaya getirmek aslında zor değil, yukarıda anlattığım durumlarda zaten kendiliğinizden tetaya çıkıyorsunuz. Yada birine dua yada beddua ederken tetadasınız. 
Teta durumunda sadece olumsuz kayıtları değiştirmekle kalmıyorsunuz. O anda olmasını istediğiniz ne varsa hayal edin. Hayalleriniz güçlü olsun. Eğer zayıflamak istiyorsanız incecik olduğunuzu, önceden giyemediğiniz tüm kıyafetlerin içine sığdığınızı filan hayal edin. Bir süre sonra hayallerinizi yaşamaya başlıyorsunuz.
Tetahealing yüzeysel olarak bundan ibaret. Detaylı bilgilere zaten google' dan ulaşabilrsiniz. Ben sadece kendi edindiğim bilgileri, biraz bu konuda bilgi sahibi olanlara aktarmak istedim.

Yukarıda bahsettiğim konularda bilgi almak için aşağıda yazdığım video ve kitaplara bakabilirsiniz.

Kitaplar:
-Thetahealing :Sıradışı enerji yaklaşımına giriş/ Vianna Stibal
-Bilinçaltının Gücü/ Joseph Murphy
-İyi Hissetmek/David Burns
-Hayatı Yeniden Keşfedin/Jeffey E. Young

Videolar:
-Seyide Şen/ Enerji Oyunları (Youtube Kanalı)
-Evrim Blaıkçı (Youtube Kanalı

İnternet Sitesi
Şizofren Psikolog

8 Haziran 2016 Çarşamba

Op. Dr. Furkan Certel' in Elinden Yeni Burnum ve Ameliyat (Rinoplasti) Maceram

Merhaba arkadaşlar, benim gibi burnunuzdan estetik ameliyat olmak istiyor ama korkuyorsanız bu yazım sizler için. 
Öncelikle şunu söyleyim ameliyata karar vermek çok kolay. Bir Doktor seçip,kendinizi ona emanet ediyorsunuz ve iş bitiyor. Ameliyat olduktan sonra böyle olduğuna şüphem yok ama öncesinde neler hissettiğimi anlatamam. Psikolojik olarak ameliyat düşüncesi,narkoz, vs beni çok ürküttü. Eminim daha önce ameliyat tecrübesi olmayan herkes benim gibi korkmuştur. 
Günlerce narkoz ve etkilerini, uyanırken saçmalayıp, saçmalamayacağımı? Hadi Ölürsem,felç kalırsam, bitkisel hayata girersem falan filan düşünmekten uyuyamadım. Burnumun nasıl olacağını düşünmek yerine kendime hayali cenaze töreni filan düzenledim :)   Kendime herşeyi zehir ettim  ama tek kelime ile hepsi " BOŞUNAYMIŞ"

 

Gördüğünüz gibi ameliyatın ardından elimi kaldıracak, gülmeye çalışacak kadar iyiyim :) 
NOT: Ameliyattan takriben 1 saat sonra, şuan için şişme ve morarma yok.

Ameliyata karar verme sebebim, burnumda ki kemerin beni rahatsız etmesiydi. Doktor seçimi ise; beni en zorlayan kısım oldu. Gerçekten seçeceğiniz hekim çok önemli. Bundan yaklaşık 3-4 yıl önce yine ameliyat olmaya karar vermiş ama arkadaşımın ameliyat sonrasında ki halini gördükten sonra vazgeçmiştim. Konya' da yaşayanların ismini çokça duyduğu bir hekime ameliyat olmuştu. Ameliyat sonrası inanılmaz morluk ve şişlikleri vardı. İnsan kendine bu eziyeti yapmamalı demiş ve vazgeçmiştim. Taaa ki doktorum Furkan Beyle tanışana kadar...
Muayene sonrası hemen ameliyat olmaya karar verdim çünkü kendisi inanılmaz derecede güven aşılayan,  rahatlatan, şahane bir mizaca sahip. 2 hafta sonrasına ameliyat günü aldıktan sonra tetkiklerim yapıldı ve ameliyat gününü beklemeye başladım. Ameliyat günü gece 00.00 ' dan sonra bişey yiyip, içmemek gerekiyor bende bu kurala harfiyen uydum.

  

Sabah saatlerinde ameliyata alındım. Tabi sedye üstünde ameliyathaneye doğru seyahat ederken şuan olduğu kadar rahat değildim. Bildiğim tüm duaları hatim indirip, dua ettim. Daha önce hiç ameliyathane görmediğim için öncesinde googledan çeşitli ameliyathane görsellerine filan bakmıştım. Allah' ım ne kadar aptal ve korkağım.
Aslında ameliyathane apaydınlık (niyeyse çok karanlık ve soğuk olduğunu düşünmüştüm), anlatıldığı kadar soğuk olmayan, içinde sizinle birlikte hemşire, asistan ve doktorunuzun bulunduğu çok şirin küçük bir oda. Sağolsun doktorum ben uyuyana kadar sürekli benimle sohbet etti. Herkes narkozdan sonra ışıkların silikleştiğini ve uyuduğunu anlatır, bende doktorumun silikleştiğini anlatıyorum :)
Odaya ilk girdiğimde gözüm kesici, delici alet edavat aradı ama heyecandan sanırım hiç birini göremedim. (Herkes neşterleri filan görüp, tırstığını anlatmıştı ondan bunları gözlerim aradı) Neyse, toparlayacak olursam tek hissettiğim koluma takılan iğnenin acısıydı. Zaten anestezi uzmanı " Tüm hissedeceğin acı bundan ibaret" demişti. Oldukça haklıymış. Sonrasında da dahil olmak üzere başka hiç acı hissetmedim.. Narkoz sonrası odaya inmeden uyandırıldığım için kimse saçmaladiysamda görmedi. Derin bir uykudan uyanınca burnumda sargıyı görünce ameliyatın bittiğini ve hala hayatta olduğumu anladım. İyi tarafından bakın ölseniz haberiniz olmayacak :) Ölmeye takmışım kafayı...

  

İtiraf edeyim bu görseli gördüğümde kulaklarım uğuldamaya başlamıştı. Ölmüş halime uzaktan bakıyor gibi hissetmiştim kendimi. Canım doktoruma ısrar edip, sargıya almadan önce bir fotoğraf çekmesini rica etmiştim.Sağ olsun beni kırmadı ve bana bir ameliyathane hatırası bıraktığı gibi burnumuda öncesinde görme imkanı sağladı.


Evet bu kurbağa kılıklı, balon suratlı benim. Ameliyattan çıktığım ilk gün yok denilecek kadar az şişliğim vardı hiç morluğum yoktu. Sürekli olarak soğuk kompres uygulamalarınında etkisiyle 3. günde bu hale geldim. Benim şişliklerimin en tavan yaptığı gün 3-4-5. günlerdi. Sonrasında hızla inmeye başladı. Morluklarım ise abartı düzeyde olmadı. Tüm bunların geçmesi 10 günü bulmadı.

Ameliyattan 1 hafta sonra tampon, dikiş, sargı, atel ne varsa çıktı ve minik bantlar tutturuldu.Üst görsel ameliyatın 8. günü.. Hızla iyileşiyorum :)
Karşılaştırmalı olarak sağ eski, sol yeni görünümüm.



Şuan özgüvenim daha yerinde ve kendimi çok iyi hissediyorum. O yüzden eğer rahatsız oluyorsanız ertelemeyin. Ne olacaksa olacak, önemli olan o adımı atmak.

Ameliyat olacaklara bi kaç tavsiyem olacak.

*Şişlerden dolayı yemek yeme sorununuz olacak, çorba ve patates püresi benim vazgeçilmezim oldular.
*Ağzınız açık olduğu için boğaz kuruması meydana geliyor. Bunu önlemek için özellikle geceleri maske takmanızı öneririm. Maske sayesinde deliksiz uyudum.
*Doktorunuzun dediklerini yerine harfiyen getirmeye çalışın. Ameliyat sonrası burnunuzu temizlerken kulak çöpünü hunharca kullanın. Tamponu itermiyim, canım acır mı diye korkmayın hiç bişey olmuyor. Okyanus suyunu sıkacağımda çok tedirgin olmuştum, tuzlu su burnumu yakar diye ama normal sudan farksızdı.
*Ameliyatın üstünden tam 1 ay geçti hala üst dudağımı tam olarak kullanamıyorum (örneğin, ruj yedirme hareketini yapamıyorum. Bunun haricinde herşeyi yapıyorsunuz zaten) bu gayet normalmiş, korkmayın.
* Burnumun bir tarafında şişlik kalmamasına rağmen diğer tarafında hala devam ediyor. Min. 6 ay olabilirmiş korkmayın.
*Tampon, dikiş alınırken hiç bir acı hissetmeyeceksiniz, kendinizi acıya endekslemeyin. Tampon çıkınca rahat nefes alıcam sanacaksınız ama tıkanıklık devam edecek, korkmayın:) Onun içinde zamana ihtiyacınız var.
*Kanamalar dikişten sonrada hafif devam edebilir buda normal.
*Koku alma hissim gidecek mi diye endişe etmeyin hala narkotik iti gibi koku alıyorum. Hatta tampon varken bile kokuları şahane alıyordum.
*Banyo işi problem saçlarınızı yıkamak için en yakın kuaföre gidin evde kendinizi yormayın. Vücudunuzu yikamanizda hiç bi sorun yok zaten.

Tabi ki bunlar hekimlik tecrübesi, teknik, vs ile igili. Bu yüzden doktorum Furkan CERTEL beye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Gelelim kapanış konuşmasına;
yanımdan hiç ayrılmayan dostlarıma, aileme, akrabalarıma, kısacası beni yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyorum.

Şimdilik benden bu kadar, eğer sorunuz olursa yetenek.sizin@gmail.com adresine mail atarak soru sorabilirsiniz. Daha fazla burnumun yeni halini görmek istiyorsanız instagramdan " yeteneksizin" hesabına göz atabilirsiniz.

Güncelleme Şubat 2017:
Operasyonun üzerinden 9 ay geçti ve son halim aşağıdaki görsede ki gibi oldu. Halimden oldukça memnunum. Fakat Furkan hoca artık İstanbul' a gitti. 





18 Mart 2016 Cuma

Clinique Sonic System Temizleme Cihazı

Günaydın..Son dönemlerde moda olan benimde edindiğim temizleme cihazından konuşalım bugünde.
Cilt temizliğinin ne kadar nemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Cihazla tanışmadan önce konjac sünger, temizleme fırçası vs. kullanıyordum. Clarasonic ile başlayan bu çılgınlığın bir parçası olmamak için çok direndim ama kullananların memnuniyetini gördükçede geri duramadım.


Cihazın artı yanlarına gelirsek;
Çok ergonomik, duşta bile kullanabiliyorsunuz.
Şarjı çok ama çok uzun süre gidiyor. Aldığımdan beri sadece 2 kere şarj ettim.
20 saniyede cildiniz tüm kirden arınıyor.
Diğer üürnlerde şikayet edilenin aksine cildimi parçalamadı, çizmedi, yormadı.
Yaklaşık 1 yıldır kullanıyorum ve onu kullandığımdan beri peelinglere para ödemeyi bıraktım.

Gelelim eksi yanlarına;
Başlığı çok çabuk deforme oldu. Ne kadar yıkarsam yıkayım fırçanın dipleri kirli gibi duruyor.
Köpük formlu ürün kullanmanız daha uygun. Çünkü sıvı yada jel formlu temizleyici ürünler fırçanın dibine iniyor ve yüzünü hiç temizlemiyor. Eğer illa ki, sıvı bir ürün kullanacaksanz bunu önce cildinize sürmeniz sonra cihazı gezdirmeniz sizin yararınıza olacaktır.

Genel olarak üründen çok memnunum. Edinmek isteyenler Clinique gözü kapalı alabilir.

4 Mart 2016 Cuma

Janssen Cosmetics Ürünleri Hakkında

Janssen ürünleriyle #ümranlasonbaharamerhaba etkinliğinde tanışmıştık. Aradan aylar geçti bir türlü yazısını yazmaya fırsat bulamadım. Daha doğrusu elimde kullanmaya devam ettiğim ürünlerin tükenmesini, ardından kesin sonuçları gözlemlemek için bunları açmayı tercih ettim.


Öncelikle markamızı tanıyalım;

Aslında kozmetik tabiri yanlış olur çünkü Janssen tedavi edici özelliğe sahip dermokozmetik ürünlere sahip bir marka. Meşei ise; Almanya. Alman ürünleri bana her daim güvenilir gelmiştir. Keza Almanya’ da bir dönem yaşamış bir arkadaşım bu ürünleri elimde gördüğünde oldukça şaşırmıştı. İlk sorduğu soru “ Bunları nereden buldun?” oldu. Etkinlikte hediye geldiğini filan söylediğimde “çok şanslısın, çok güzel ürünler” demişti. Ayrıca bunları söyleyenin erkek olması ise, beni ürünlere karşı daha meraklı bir hale getirmiştiJ

İlk denediğim renkli nemlendiricisi oldu, 10 faktör korumaya sahip ürünü bitene kadar makyaj çantamdan çıkarmadım. Makyajsız olduğumda, ani müdahalelerle cildimi canlandırmak istediğimde ve makyaj altına baz olarak hep bu ürüne başvurdum. Zarif kokusu, cildi canlandıran dokusu ile benim favorim oldu. Ürünü satın almak ve detaylı bilgiye sahip olmak için tıklayın

Daha sonra De-Age & Re-Lift Cream isimli kremini kullanmaya başladım. Cildin sıkılaşmasına ve kırışıkların azalmasına yarayan bir ürün. Ürünü satın almak ve detaylı bilgiye sahip olmak için tıklayın.  

Şuan da ise; Eye Zone Gel isimli göz kremini kullanıyorum. Jel kıvamlı bu ürün nem tutmayı, yorgunluğu ve şişkinliği gidermeyi vaat ediyor. Geceleri Kiehls’ in Recovery Eye kremini kullandığım için, yorgun ve mor gözaltlarım hangisinin sayesinde iyileşti ondan emin değilim. Ürün çok çabuk emiliyor ve suyla yıkanmış (serinlik) hissi veriyor. Kuru ciltler için olmasına rağmen yüksek bir nemlendirme verdiğini söyleyemem beklide doğru kullanım yapamadığımdan ya da geceleri farklı bir ürün kullanmamdandır. Ürünü satın almak ve detaylı bilgiye sahip olmak için tıklayın.  

Elimde kullanılmayı bekleyen birkaç ürünü daha var fakat genel olarak marka ve ürünleriyle ilgili tüm deneyimlerim ve görüşlerim çok olumlu. Denediğim tüm ürünleri hassas cildime hiçbir zarar vermedi, reaksiyon yaratmadı. Benim için en büyük artısı bu…

Sağlıklı ve ışıltılı günleriniz olsun;)